Köln'de Yunus Emre ve Mevlana Üzerine Söyleşi Yapıldı

Yazıcı-dostu sürüm

Köln Yunus Emre Enstitüsü “Mevlana ve Yunus Emre- Kalbin Bilgeliği“ konulu bir panel düzenledi.

Programa gazeteci yazar Gerhard Schweizer, Şair Zafer Şenocak ve Türkolog Prof. Dr. Beatrice Hendrich konuk oldu.  İlahiyatçı Mehmet Soyhun'un yönettiği toplantıda iki önemli mutasavvıfın dostluk, barış ve evrensellik mesajları üzerinde duruldu.

Açılış konuşmasını yapan Enstitü Müdürü Dr. Yılmaz Bulut; Anadolu Müslümanlığının  iki önemli sözcüsünü Köln'de anmaktan memnuniyeti dile getirdi. Batı dünyasının da mutasavvıfları dikkate aldığını belirten Bulut, sufizmi İslamdan bağımsız düşünmek gibi yanlış bir anlayışın geliştiğine işaret etti. 'Tasavvufun İslamın bir boyutu olarak algılanması ve İslam tasavvuf geleneğinin bilinmesi  Mevlana ve Yunus Emre'yi doğru anlamanın  anahtarıdır' dedi.

Prof. Betrice Hendrich ise sufizmin Batı dünyasındaki algısının sorunlarına işaret etti. Olguları temelinden farklılaştırarak anlamanın hoş görülse dahi,  kendine has bir eksiklik  oluşturduğunun altını çizdi.

Araştırmacı yazar Gerhard Schweizer günümüz dünyasındaki artan etnik ve kültürel  çoğulculuğun, iki dervişin ortaçağ'dan gönderdiği mesajlarının çağdaş kalmasını sağladığını belirtti. Kalbin bilgeliğinin toplulukları birleştiren özelliği olduğuna vurgu yaptı. Batı toplumlarında manevi bir krizin bulunduğunu ve bu sebebten ötürü İslamın mistik boyutunun ilgi uyandırdığını söyledi

Şair Zafer Şenocak ise Türkiye'de şiirlerin içinde  büyük bir felsefeyi taşıdığını söyleyerek Yunus Emre divanından buna örnekler veren konuşmacı, nitelikli Yunus Emre çevirilerinin  bir eksiklik olarak durduğunu belirtti.  Şenocak, manayı başka bir dil yapısında aynen vermenin zorluklarına değinirken, kendi Yunus Emre  çevirisinden  buna örnekler verdi.

Konuşmacıların iki mutasavvıfın da yaydığı tanış olma, barış ve sevgi ve kabul etme  mesajlarıyla insanlığın ortak geleceğinde ışık tuttuğu konusunda hemfikir olduğu panel, katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.